sosyal — sf., li, Fr. social Toplumla ilgili, toplumsal, içtimai Siz de vaktine, saatine göre ya etraftaki manzaraya ya birtakım sosyal metafizik düşüncelere yahut da sadece kendi şahsi kaygılarınıza dalıp gitmişsinizdir. R. N. Güntekin Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal güvenlik — Sosyal sigorta, sosyal yardım vb. araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına alma … Hukuk Sözlüğü
sosyal kurallar — sosyal ilişkileri düzenleyen din, ahlak, görgü ve hukuk kuralları … Hukuk Sözlüğü
sosyal yapı — is., top. b. İçinde sosyal ilişkilerin, sosyal olayların meydana geldiği, sosyal grupların ve kurumların yer aldığı toplumun şekil ve çerçevesiyle ilgili dış görünüşe sahip olan bir sosyal varlık, toplumsal yapı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal adalet — is. Toplumun değişik kesimlerinde hayat standardı, gelir düzeyi vb. birtakım ölçülerin fırsat eşitliği çerçevesinde dikkate alınmasıyla sosyal alanda sağlanan denge durumu Anayasamız sosyal devlet, sosyal adalet temel ilkelerine dayanıyor. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal güvenlik — is., ği, huk. Sosyal sigorta, sosyal yardım vb. araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına alma … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal olay — is. İnsanlar arası ilişkilerden doğan ve bir defa olup biten sosyal oluşum, sosyal hadise Sanat eseri, estetik bir değerin taşıyıcısı olduğu kadar bir sosyal olaydır. S. Hilav … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal devlet — fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev bilen devlet … Hukuk Sözlüğü
sosyal demokrasi — is. Sosyal alanda emekçi toplum kesimlerinin çıkarlarının korunması ve üretimi artırmak yanında hakça bölüşümü de ön planda tutan sosyal ve siyasi akım … Çağatay Osmanlı Sözlük
sosyal devlet — is. Ekonomik ve sosyal alanlarda bireylere sosyal güvenlik ve adalet sağlayıcı politikalar üreten devlet modeli … Çağatay Osmanlı Sözlük